Hayal kırıklığı Kuş Uçuşu..

DİZİLER 18.07.2022 - 00:46, Güncelleme: 18.07.2022 - 00:53 2746+ kez okundu.
 

Hayal kırıklığı Kuş Uçuşu..

Gazeteci Ferah Uzundurukan "Kuş Uçuşu" ikinci sezon bölümleriyle uçmaya devam edecek mi ..
Netfliks'in yeni dizilerinden Kuş Uçuşu benim için ilk dört bölümünü büyük bir hevesle izlediğim, son dört bölümde ise tamamen hayal kırıklığına uğradığım bir dizi oldu.  Ay Yapım imzalı dizinin ilk bölümü 3 Haziran 2022 tarihinde yayınlanmış. Yönetmen koltuğunda Deniz Yorulmazer, senaryoda ise Meriç Acemi'nin isimlerini görüyoruz. Başrolleri ise Birce Akalay, Miray Daner ve İbrahim Çelikkol paylaşıyor. Tüm izleyenlerin yaptığı yorumlar gibi ilk etapta X-Z kuşağının farklılıklarının anlatılması hoşuma gitti. Dizi tam anlamıyla günümüzün ilişkilerini, iletişim şeklini, kuşak farkını ve sosyal medyanın önemini anlatan bir gerçeklikle başladı. Özellikle Z kuşağının hakim olduğu sosyal medya, digital çağ, bolt hesaplar, yalan tweetlerin oluşturduğu kof gündemler ilgimi çekti. Birce Akalay ve İbrahim Çelikkol'un iyi oyunculukları da eklenince ilk bölümlerde bu artılara yoğunlaşarak bir izleyici olarak mantık hatalarını göz ardı edebildim. Fakat ilerleyen bölümlerde anlamsız olaylar o kadar belirgin oldu ki fazlasıyla gözüme battı.    Miray Daner'in hırslı stajyer Aslı Tuna olarak bu kadar önemli bir kuruma sorgusuz sualsiz girmesi zaten başlı başına bir fiyasko. Stajyer bir kızın çevirdiği basit entrikaların hiç kimse tarafından farkedilememesi de ayrı bir detay. Gündemi belirleyen önemli bir haber kurumunda her yerde var olması gereken kameraların yok sayılıp içerde çalışan bir elemanın her yerde korkusuzca dolaşabilmesi, her türlü oyunu bu kadar rahat oynayabilmesi belli bir süre sonra "yok artık" dedirtiyor. Tecrübesiz bir stajyerin deneyimli insanları bu kadar basit oyunlarla dize getirmesi, yılların habercisi Lale Kıran'ı işinden etmesi basit kurgularla işlenmiş. Aslında iş hayatında ve sadece iş değil hayatın her alanında Aslı gibi karakterler elbette var ve bu minvalde dönen kirli ayak oyunlarını da duymaktayız. Fakat buradaki kurgunun biraz daha profesyonelce olmasını isterdim. "Evet bu bir dizi yüzde yüz gerçekliğe uymasa da olur" desek de senaryodaki boşluklar fazlasıyla göze çarpıyor.  Sekiz bölümün sonunda edindiğim tek ana fikir şu oldu: Kaybetti gibi görünse de iyilerin her zaman her şekilde kazanacağı, fazla hırsın    kişiye vereceği zarar ve bir insanın saygınlık kazanabilmesinin kariyeriyle değil karakteriyle doğru orantılı olduğu mesajlarıydı. Alt metinde habercilerin çalışma şekli anlamında güzel detaylar da yok değildi. Lale Kıran gibi işini etik olarak yapmayı misyon edinmiş gazetecilerin, habercilerin doğru çalışma aşamaları olumlu yansıyan sahnelerdi.  İlk sezonda gözünü hırs bürümüş Aslı Tuna  (Miray Daner) hedefe vardı; kendi zirvesine oturdu. Dizinin ikinci sezonu olursa sanırım Aslı Tuna'nın zirvede kalma metotlarını izleyeceğiz. Eğer ki bu noktada doğru bir senorya kurgulanırsa zirvenin zorlukları ve orada kalabilmekle ilgili izleyiciye iyi mesajlar aktarılabilir.  Son olarak başroldeki üç karakterle ilgili naçizane fikrimi yazmak istiyorum.  İbrahim Çelikkol bana göre şimdiye kadar oynadığı her dizide iyi reyting almış, özel hayatında da göz önünde olmayan kendisini ve oyunculuğunu çok sevdiğim bir isim. Sakin, yormayan, oynadığı karaktere bürünen bir oyunculuk tarzı var. Ayrıca Akalay ve Çelikkol    bence partner olarak mükemmel bir uyuma sahipler. Bazı oyuncular yanyana o kadar yakışır ki, proje çok iyi olmasa bile ikilinin birliktelikleri artı katar. Bence bu iki ismin uyumu da her zaman her projede iş yapar.  Bunun yanı sıra bana göre Miray Daner genç oyuncular arasında yıldızı yüksek bir isim değil. Birce Akalay ve İbrahim Çelikkol gibi iki markayla başrolü paylaşmasını kendisi adına bir şans olarak gördüm. Rolünde iyi miydi, evet iyiydi diyebilirim yalnız küfürlü diyalogları ben Daner'in ağzında sakil buldum. Ayrıca genel anlamda da argo konuşmalar gereksiz iliştirilmisti.    Ve en büyük başlığı Birce Akalay'a açmadan edemeyeceğim. Zerafetini, duru güzelliğini izlemeye doyamadım. Abartısız, tam hakkını veren oyunculuğu güzelliğiyle fazlasıyla bütünleşmiş bir Birce Akalay izledim. Başlı başına bir diziydi diyebilirim.  "Kuş Uçuşu" ikinci sezon bölümleriyle uçmaya devam edecek mi ve nasıl uçacak meraktayım...
Gazeteci Ferah Uzundurukan "Kuş Uçuşu" ikinci sezon bölümleriyle uçmaya devam edecek mi ..

Netfliks'in yeni dizilerinden Kuş Uçuşu benim için ilk dört bölümünü büyük bir hevesle izlediğim, son dört bölümde ise tamamen hayal kırıklığına uğradığım bir dizi oldu. 

Ay Yapım imzalı dizinin ilk bölümü 3 Haziran 2022 tarihinde yayınlanmış. Yönetmen koltuğunda Deniz Yorulmazer, senaryoda ise Meriç Acemi'nin isimlerini görüyoruz. Başrolleri ise Birce Akalay, Miray Daner ve İbrahim Çelikkol paylaşıyor.

Tüm izleyenlerin yaptığı yorumlar gibi ilk etapta X-Z kuşağının farklılıklarının anlatılması hoşuma gitti. Dizi tam anlamıyla günümüzün ilişkilerini, iletişim şeklini, kuşak farkını ve sosyal medyanın önemini anlatan bir gerçeklikle başladı. Özellikle Z kuşağının hakim olduğu sosyal medya, digital çağ, bolt hesaplar, yalan tweetlerin oluşturduğu kof gündemler ilgimi çekti. Birce Akalay ve İbrahim Çelikkol'un iyi oyunculukları da eklenince ilk bölümlerde bu artılara yoğunlaşarak bir izleyici olarak mantık hatalarını göz ardı edebildim. Fakat ilerleyen bölümlerde anlamsız olaylar o kadar belirgin oldu ki fazlasıyla gözüme battı. 

 

Miray Daner'in hırslı stajyer Aslı Tuna olarak bu kadar önemli bir kuruma sorgusuz sualsiz girmesi zaten başlı başına bir fiyasko. Stajyer bir kızın çevirdiği basit entrikaların hiç kimse tarafından farkedilememesi de ayrı bir detay. Gündemi belirleyen önemli bir haber kurumunda her yerde var olması gereken kameraların yok sayılıp içerde çalışan bir elemanın her yerde korkusuzca dolaşabilmesi, her türlü oyunu bu kadar rahat oynayabilmesi belli bir süre sonra "yok artık" dedirtiyor. Tecrübesiz bir stajyerin deneyimli insanları bu kadar basit oyunlarla dize getirmesi, yılların habercisi Lale Kıran'ı işinden etmesi basit kurgularla işlenmiş. Aslında iş hayatında ve sadece iş değil hayatın her alanında Aslı gibi karakterler elbette var ve bu minvalde dönen kirli ayak oyunlarını da duymaktayız. Fakat buradaki kurgunun biraz daha profesyonelce olmasını isterdim. "Evet bu bir dizi yüzde yüz gerçekliğe uymasa da olur" desek de senaryodaki boşluklar fazlasıyla göze çarpıyor.  Sekiz bölümün sonunda edindiğim tek ana fikir şu oldu: Kaybetti gibi görünse de iyilerin her zaman her şekilde kazanacağı, fazla hırsın 

 

kişiye vereceği zarar ve bir insanın saygınlık kazanabilmesinin kariyeriyle değil karakteriyle doğru orantılı olduğu mesajlarıydı. Alt metinde habercilerin çalışma şekli anlamında güzel detaylar da yok değildi. Lale Kıran gibi işini etik olarak yapmayı misyon edinmiş gazetecilerin, habercilerin doğru çalışma aşamaları olumlu yansıyan sahnelerdi. 

İlk sezonda gözünü hırs bürümüş Aslı Tuna  (Miray Daner) hedefe vardı; kendi zirvesine oturdu. Dizinin ikinci sezonu olursa sanırım Aslı Tuna'nın zirvede kalma metotlarını izleyeceğiz. Eğer ki bu noktada doğru bir senorya kurgulanırsa zirvenin zorlukları ve orada kalabilmekle ilgili izleyiciye iyi mesajlar aktarılabilir. 

Son olarak başroldeki üç karakterle ilgili naçizane fikrimi yazmak istiyorum. 

İbrahim Çelikkol bana göre şimdiye kadar oynadığı her dizide iyi reyting almış, özel hayatında da göz önünde olmayan kendisini ve oyunculuğunu çok sevdiğim bir isim. Sakin, yormayan, oynadığı karaktere bürünen bir oyunculuk tarzı var. Ayrıca Akalay ve Çelikkol 

 

bence partner olarak mükemmel bir uyuma sahipler. Bazı oyuncular yanyana o kadar yakışır ki, proje çok iyi olmasa bile ikilinin birliktelikleri artı katar. Bence bu iki ismin uyumu da her zaman her projede iş yapar. 

Bunun yanı sıra bana göre Miray Daner genç oyuncular arasında yıldızı yüksek bir isim değil. Birce Akalay ve İbrahim Çelikkol gibi iki markayla başrolü paylaşmasını kendisi adına bir şans olarak gördüm. Rolünde iyi miydi, evet iyiydi diyebilirim yalnız küfürlü diyalogları ben Daner'in ağzında sakil buldum. Ayrıca genel anlamda da argo konuşmalar gereksiz iliştirilmisti. 

 

Ve en büyük başlığı Birce Akalay'a açmadan edemeyeceğim. Zerafetini, duru güzelliğini izlemeye doyamadım. Abartısız, tam hakkını veren oyunculuğu güzelliğiyle fazlasıyla bütünleşmiş bir Birce Akalay izledim. Başlı başına bir diziydi diyebilirim. 

"Kuş Uçuşu" ikinci sezon bölümleriyle uçmaya devam edecek mi ve nasıl uçacak meraktayım...

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve dizifilmdergisiturkiye.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.